Türkçe - İngilizce
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Türkçe - İngilizce Cümleler
Eşanlam
Cümleler
Araçlar
Kaynaklar
Hakkımızda
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
Işıkları Söndür
English
English
Türkçe
Français
Español
Deutsch
Eşanlam
Araçlar
Kaynaklar
Hakkımızda
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
EN-TR
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Türkçe - İngilizce Cümleler
Türkçe - İngilizce
Geçmişi Gizle
Geçmiş Detayları
Geçmişi Sil
Geçmiş :
(bir şeye) kalmak
Geçmiş
Cümleler
"(bir şeye) kalmak"
teriminin İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 2 sonuç
Kategori
Türkçe
İngilizce
Phrasals
1
Öbek Fiiller
(bir şeye) kalmak
stay for (something)
f.
2
Öbek Fiiller
(bir şeye) kalmak
stay to (something)
f.
"(bir şeye) kalmak"
teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 85 sonuç
Kategori
Türkçe
İngilizce
Phrasals
1
Öbek Fiiller
(birine/bir şeye) sadık kalmak
stick with (someone or something)
f.
We have only just begun it and we must
stick with
it.
Daha yeni başladık ve buna
sadık kalmalıyız.
More Sentences
2
Öbek Fiiller
(bir şeye/bir şey yapmaya) ramak kalmak
come close (to something/to doing something)
f.
Tom
came close
to being hit by a car.
Tom bir arabanın çarpmasına
ramak kalmıştı.
More Sentences
General
3
Genel
maruz kalmak (katlanılması zor bir şeye)
undergo
f.
4
Genel
(katlanılması zor bir şeye) maruz kalmak
undergo
f.
5
Genel
(bir şeye) saatler kalmak
be just hours away
f.
6
Genel
bir şeye aşırı maruz kalmak
overdose
f.
Phrasals
7
Öbek Fiiller
(birine/bir şeye) takılıp kalmak
brood about (someone or something)
f.
8
Öbek Fiiller
(birine/bir şeye) takılıp kalmak
brood about someone or something
f.
9
Öbek Fiiller
(birine/bir şeye) takılıp kalmak
brood on someone or something
f.
10
Öbek Fiiller
(birine/bir şeye) takılıp kalmak
brood over someone or something
f.
11
Öbek Fiiller
bir şeye takılı kalmak
dip back into
f.
12
Öbek Fiiller
bir şeye takılıp kalmak
get hung up about
f.
13
Öbek Fiiller
birine/bir şeye bir özelliğinden dolayı hayran kalmak/olmak
value someone or something for something
f.
14
Öbek Fiiller
(birine/bir şeye) sadık kalmak
glom onto (someone or something)
f.
15
Öbek Fiiller
bir şeye yerleşip kalmak
stick in something
f.
16
Öbek Fiiller
(bir şeye) bağlı kalmak
stick with (something)
f.
17
Öbek Fiiller
(bir şeye) bağlı kalmak
adhere to (something)
f.
18
Öbek Fiiller
(birine/bir şeye) sıkı sıkıya bağlı kalmak
cling on (to someone or something)
f.
19
Öbek Fiiller
(birine/bir şeye) sadık kalmak
cling on (to someone or something)
f.
20
Öbek Fiiller
(birine/bir şeye) sıkı sıkıya bağlı kalmak
cling to (someone or something)
f.
21
Öbek Fiiller
(birine/bir şeye) sadık kalmak
cling to (someone or something)
f.
22
Öbek Fiiller
(bir şeye) maruz kalmak
come in for (something)
f.
23
Öbek Fiiller
(bir şeye) maruz kalmak
come under (something)
f.
24
Öbek Fiiller
(bir şeye) sadık kalmak
conform with (something)
f.
25
Öbek Fiiller
(birine/bir şeye) kalmak
devolve upon (someone or something)
f.
26
Öbek Fiiller
(birine/bir şeye) kalmak
devolve on (someone or something)
f.
27
Öbek Fiiller
(birine/bir şeye) kalmak
end up with (someone or something)
f.
28
Öbek Fiiller
(bir şeye) tutunmak/sadık kalmak
hold to (something)
f.
29
Öbek Fiiller
(birine/bir şeye) hasret olmak/kalmak
hone for (someone or something)
f.
30
Öbek Fiiller
(biri için bir şeye) kadar kullanılabilir durumda olmak/kalmak
last (one) (up) until (something)
f.
31
Öbek Fiiller
(bir şeye) kadar (birinin) kullanabileceği durumda kalmak
last (one) (up) until (something)
f.
32
Öbek Fiiller
(bir şeye) kadar kalmak/bitmemek
last (up) until (something)
f.
33
Öbek Fiiller
(bir şeye) kadar kullanılabilir durumda olmak/kalmak
last (up) until (something)
f.
34
Öbek Fiiller
(birine/bir şeye) hasret olmak/kalmak
long for (someone or something)
f.
35
Öbek Fiiller
(olan bir şeye) seyirci kalmak
look on as (something happens)
f.
36
Öbek Fiiller
(birine/bir şeye) bakıp ağzı açık kalmak
marvel at (someone or something)
f.
37
Öbek Fiiller
(birine/bir şeye) bakıp hayran kalmak
marvel at (someone or something)
f.
38
Öbek Fiiller
(birini bir şeye) sadık/bağlı kalmak zorunda bırakmak
obligate (one) to
f.
39
Öbek Fiiller
(bir şeye) tabi kalmak
remain under (something)
f.
40
Öbek Fiiller
(birine/bir şeye) hasret kalmak
sigh for (someone or something)
f.
41
Öbek Fiiller
(birine/bir şeye) sadık kalmak
stay by (someone or something)
f.
42
Öbek Fiiller
(birine/bir şeye) bağlı kalmak
stay by (someone or something)
f.
43
Öbek Fiiller
(bir şeyi deneyimlemek, bir şeye katılmak için kalmak
stay for (something)
f.
44
Öbek Fiiller
(birine/bir şeye) sadık kalmak
stick by (someone or something)
f.
45
Öbek Fiiller
(bir şeye) bağlı kalmak
stick to (something)
f.
46
Öbek Fiiller
(birine/bir şeye) şaşırıp kalmak
wonder at (someone or something)
f.
Colloquial
47
Konuşma Dili
(bir şeye) hayran kalmak/olmak
be blown away by something
f.
48
Konuşma Dili
(bir şeye) saplanıp/takılıp kalmak
get stuck into (something) [uk]
f.
49
Konuşma Dili
(bir şeye/şeyde) sıkışıp kalmak
get stuck into (something) [uk]
f.
Idioms
50
Deyim
bir şeye yapışıp kalmak
be glued to (someone or something)
f.
51
Deyim
(bir şeye) ramak/az kalmak
be within a whisker of (something)
f.
52
Deyim
bir şeye (sözleşme vb) bağlı kalmak
hold by something
f.
53
Deyim
(birine veya başka bir şeye göre) geri/arka planda kalmak
take a backseat
f.
54
Deyim
bir şeye karşı savunmada kalmak
stand in the gap
f.
55
Deyim
istemediği bir şeye eyvallah demek zorunda kalmak
kiss someone’s hind tit
f.
56
Deyim
bir şeye kıyasla sönük kalmak
pale in comparison (with/to something)
f.
57
Deyim
bir şeye göre sönük kalmak
pale in comparison (with/to something)
f.
58
Deyim
bir şeye göre önemsiz kalmak
pale in comparison (with/to something)
f.
59
Deyim
bir şeye kıyasla sönük kalmak
pale by comparison (with/to something)
f.
60
Deyim
bir şeye göre sönük kalmak
pale by comparison (with/to something)
f.
61
Deyim
bir şeye göre önemsiz kalmak
pale by comparison (with/to something)
f.
62
Deyim
olumsuz bir şeye maruz kalmak/bırakılmak
be at the receiving end
f.
63
Deyim
olumsuz bir şeye maruz kalmak/bırakılmak
be on the receiving end
f.
64
Deyim
bir önemi bir şeye takılıp kalmak
be flogging a dead horse
f.
65
Deyim
(bir şeye) yapışıp kalmak
be glued to (something)
f.
66
Deyim
bir şeye yapışıp kalmak
be glued to something
f.
67
Deyim
bir şeye takılıp kalmak
be glued to something
f.
68
Deyim
bir şeye takılıp kalmak
be like a dog with a bone
f.
69
Deyim
bir şeye fransız kalmak
be a stranger to something
f.
70
Deyim
(birine/bir şeye) hayran kalmak/olmak
be struck on (someone or something)
f.
71
Deyim
(birine/bir şeye) hayran kalmak/olmak
be struck with (someone or something)
f.
72
Deyim
(bir şeye) saplanıp kalmak
be stuck on (something)
f.
73
Deyim
(bir şeye) takılıp kalmak
be stuck on (something)
f.
74
Deyim
bir şeye/bir şeyi yapmaya ramak kalmak
be within a whisker of something/of doing something
f.
75
Deyim
bir şeye/bir şeyi yapmaya ramak kalmak
come within a whisker of something/of doing something
f.
76
Deyim
(birine/bir şeye) ağzı açık kalmak
get an eyeful (of someone or something)
f.
77
Deyim
(birine/bir şeye) ağzı açık kalmak
have an eyeful (of someone or something)
f.
78
Deyim
(birine/bir şeye) yapışıp kalmak
glom on (to someone or something)
f.
79
Deyim
(birine/bir şeye) sadık kalmak
glom on (to someone or something)
f.
80
Deyim
(bir şeye) yapışıp kalmak
be glued to (something)
f.
81
Deyim
(bir şeye) hasret kalmak
hunger for (something)
f.
82
Deyim
(birine/bir şeye) sadık kalmak
keep faith with (someone or something)
f.
83
Deyim
(bir şeye) ramak kalmak
teeter on the brink of (something)
f.
84
Deyim
(bir şeye) ramak kalmak
teeter on the edge of (something)
f.
Slang
85
Argo
istemediği bir şeye eyvallah demek zorunda kalmak
suck someone's hind tit
f.
×
Pronunciation in context (
out of
)
Pronunciation of (bir şeye) kalmak
×
Terim Seçenekleri
Çeviri Öner / Düzelt
Fransızca İngilizce Sözlük
İspanyolca İngilizce Sözlük
Almanca İngilizce Sözlük
İngilizce Eşanlam Sözlük
Google Images
Merriam Webster
Dictionary.com
The Free Dictionary
Abbreviations
Wikipedia in English
Wikipedia in Turkish
Urban Dictionary
German, LEO
Chinese, Dict.Cn
Spanish, SpanishDict
Russian, Multitran.ru
Medical, MedicineNet
İşaret Dili, Signing Savvy